10 Ağustos 2023 Perşembe

Kitaplarımdan Alıntılar ve Seçili Sözler…



Okurların kitaplarımdan alıntılayarak, internet ortamında paylaştıkları sözlerden bazılarını derledim. Ne diyelim ki, söz ola insana iyi gele…

 

Bir şeyi vaktinde bırakın, her şey vakti zamanında güzeldir. (Yüzleşerek Barışmak)

  

Her türlü iktidardan uzak durun, devlete ve örgütlere yaslanmış bir sırt kambur olur. (Yüzleşerek Barışmak) 

 

İnsan bir şeyleri istediğinde değil, istemediğinde özgür olur, daha özgür olmak için daha çok azalın. (Yüzleşerek Barışmak?

 

Azla yetinin fazlasının başkalarının olduğunu unutmayın, ne kadar az  o kadar çok huzur. (Yüzleşerek Barışmak)

 

Geçmişin işletildiği ülkelerde geçmiş hiç geçmeyecektir. Türkiye’de bazı sorunların 100 yıldır devam etmesi geçmişin işletilmesiyle ilgilidir. (Yüzleşerek Barışmak)

 

Korkunun diktatörlüğü içinizdedir, neyi eleştiremiyorsanız diktatörünüz de odur. (Yüzleşerek Barışmak)

 

Savaşın ve şiddetin her türünden uzak durun, savaştan uzak durduğunuz her yer barıştır. (dağbozumu) 

 

İnsan her günün sonunda dönüp içine bakmalı ve neyi gördüğünden emin olmalıdır.

 

Umudu fazla yukarılara çıkarmadığınız zaman düşseniz bile bir şey olmuyor. (dağbozumu)

 

Her ne yapacaksanız yaşayarak ve yaşatarak yapın, ölümlerden sonra özgürlük değil mezarlık gelir. (Son Diktatör)

 

Kendine kalbi olan bir yol seç. (Sığınamayanlar)

 

Kimse inandığı hikayesinden vaz geçmek istemiyor, yeni bir hikaye bulamama korkusu. (Sığınamayanlar)

 

Çoğu insan bir şeyleri kazanmak için yaşıyor, oysa insan kaybetmemek için yaşamalı; örneğin sevgiyi, sevdiklerini. Birincisinin peşine düşenler ikincisini kaybediyorlar.

 

Devlet ve örgütler için ölümsüz olan çocuklar, Anne Babaları için ölümlüdür. (Yoldaşını Öldürmek)

 

Başka hayatlara son vererek, yeni hayatlar kurma hayali yanlış bir hayaldir. (dağbozumu)

 

Tanıdığım bütün romantik devrimciler, bir zalimden kurtulayım derken, başka bir zalim iktidarın kurbanı oldular. (Yoldaşını Öldürmek)

 

Sevdiğiniz kahramanların hepsi ölü, yaşayanların neredeyse tamamı birer hain! (Sığınamayanlar)

 

Devlet mahallesinde mağdur olan devrimciler, kendi mahallelerine döndüklerinde zalim oldular. (Yüzleşerek Barışmak)

 

İçinde ölüm barındıran hiçbir dava mutlu sonla bitemez. (Son Diktatör)

 

Can pahasına kazanılacak her şey cansızdır. (Son Diktatör)

 

Geçmişiyle yüzleşmemiş bir vicdan vicdansızlık yapmaya devam edecektir. (Onlar Daha Çocuktu)

 

Her kayıp annesinin içinde üstü örtülmemiş bir mezar vardır. (Sığınamayanlar)

 

Kutsalları olanların kurbanı çok olur. (Yoldaşını Öldürmek)

 

Canı yanmayanlar, her zaman canı yananlardan daha radikal olurlar. (Onlar Daha Çocuktu))

 

İktidar geçmişte neye karşıysanız size aynısını yaptıran şeydir. 

 

Ne diyebilirim ki keşke herkes hayalini kurduğu rejimde yaşasa. (dağbozumu)

 

Zalimlik bu ülkede vardiya değişimi gibi bir şey, sırası gelen zalim oluyor. (Ernesto’nun Dağları)

 

İnsanlar kalabalık cehennemi, yalnız kalmış cennete tercih ediyorlar. 

 

Ölülerin yeri cennet olalı beri, yaşayanların cehennem! (Son Diktatör)

 

Sağlarını öldürüp ölülerini sevenler için, biz bu dünyayı cehennem kıldık! (Sığınamayanlar)

 

Her ne arıyorsanız yanı başınızda arayın, yakınınızda yoksa hiçbir yerde yoktur. (Yoldaşını Öldürmek)

 

Savaşta iyi şeyler olmaz, her savaş yoğunlaşmış kötülüktür. (Ernesto’nun Dağları)

 

İnsanları ülkesinden kaçıran devrimler değil, çağıran devrimler yapmak gerekiyor. (Ernesto’nun Dağları)

 

Savaşta insan neye karşıysa onu yapıyor, savaş insana yapmak istemediğini yaptıran şeydir. (Ernesto’nun Dağları)

 

Ne zaman ki bu dağları gerçek sahipleri hayvan dostlarımıza bırakırsak, dünya işte o zaman daha yaşanılır bir yer olacak. (Ernesto’nun Dağları)

 

Yazarlar savaşlara son veremezler, ama savaşı teşhir edebilirler. Yazarlar tarafından teşhir edilmemiş bir savaş son bulmaz! (Yüzleşerek Barışmak)

 

Başkalarının savaş romanlarını okurken, “Savaşların kazananı olmaz!” diyenler, kendi savaşlarını öve öve bitiremiyorlar.

 

İnsan insanlardan uzak kalınca Tolstoy okumayı seviyor, biraz insanların içine girince de Dostoyevski’nin kıymetini anlıyor. (dağbozumu)

 

Mahallesi tarafından sevilen bir yazar, hakikat konusunda yolsuzluk yapmış bir tüccar gibidir. (Yüzleşerek Barışmak)

 

İster cennet uğruna, ister devrim uğruna, ölümü isteyen çocuklar büyüyemezler. (Yoldaşını Öldürmek)

 

Şiddetin iki gözü de kördür, çünkü eninde sonunda vuranı da vurur! (Yoldaşını Öldürmek)

 

İktidar, geçmişte neye karşıysanız size aynısını yaptıran şeydir. (dağbozumu)

 

Bizi kendilerine bağlayan bütün nesneler acı vericidir. Acının kaynağı istektir, hiçbir şey istemezsek acı da duymayız. Acının yok edilmesi ancak her türlü istekten vazgeçmekle sağlanır. (Yoldaşını Öldürmek)

 

Almanlar Primo Levi'ye, Avrupalı komünistler Soljenitsin'e inanmadılar. Çünkü Nazi toplama kampları da, Gulag Takım Adaları da insan aklının alacağı bir şey değil. (Onlar Daha Çocuktu)

 

Bir mahpus acı çektiğinde gündem olabilir ancak. (Yoldaşını Öldürmek)

 

Bilene fakültedir mahpushane köşeleri. (Son Diktatör)

 

Hapishanenin bir de mezarın içeriden açılan kapısı yoktur. (Yoldaşını Öldürmek)

 

Hapishanede edebiyat, bir mahpusun ayakta kalmasına yarar. (Yoldaşını Öldürmek)

Bir mahpus hiçlendiği için içlenir. (İçimizdeki Hapishane)

 

Bir tutsak için bir kitap kendi çapında bir dünyadır. Bir bakış açısı, derin bir nefestir. Victor Hugo “Bir kitap, bir dünyadan daha geniştir çünkü maddeye düşünceyi de katar.” demiştir.” (İçimizdeki Hapishane)

 

Hapishanede bazen bir gün uzayıp bir yıl olur, bazen de bir yıl kısalır bir gün olur.

 

Hapishaneden çıkabilirsiniz ama dışarıdan çıkıp gidebileceğiniz bir yer yoktur. (Yoldaşını Öldürmek)

 

En iyi hapishane olmayan hapishanedir. 

 

Daha iyi hapishane yoktur, daha az kötü hapishane vardır.

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Herkes Dünyayı kendi bakışında taşır…

  Bir Sufi mankıbesinde okumuştum Dervişin biri günün belli saatlerinde şehrin hemen girişinde Dut ağacının gölgesinde dinlenirmiş. Şehrin g...