28 Şubat 2021 Pazar

Şimel’i Nasıl Boğdular..?

Şimel’i Nasıl Boğdular..?

 


Hapishanede kadınlar, uyur iken kadınları boğdular…

Çok yıllar önce Elias Canettı’den şöyle bir cümle okumuştum, “İnsan, uyurken gördüğü bir insandan bir daha asla nefret edemez.” Bu söz üzerine hapishane koğuşumuzda arkadaşları gece uykularında izledim. O gün bu sözün doğruluğuna inandım. En çirkin olanımız bile uyurken çok masum ve sevimli göründü gözüme.

 

Yıllar sonra duydum ki, kadınlar hapishanesinde PKK’li kadınlar Urfa Hapishanesi'nde Berfin adında bir kadını uyurken boğmuşlar. Önce iki kadını gönderiyorlar “Gidin bu hain işbirlikçi Berfin'i uykuda boğun!” diyorlar. Kadınlardan biri ranzasında uyuyan Berfin’e yaklaşıyor. Uykulu haliyle görür görmez geri dönüyor, “Ben yapamam, çok güzel uyuyordu.” diyor. Bu kez başka bir grup kadın gönderirler, Berfin'i gecenin bir vaktinde uykusundan uyandırıp yarım kalmış görevi tamamlıyorlar.

 

Ortaçağ engizisyon mahkemeleri bile kurbanı infaz etmeden önce, son dileğini sorarlarmış. Modern çağda ise her devlet idam cezasına çarptırılmış mahpusu idam etmeden önce son dileğini soruyorlar. 

 

Şimel Aydın 14 yaşında örgüte katılıyor. 16 yaşında İstanbul Esenler Lisesinde komite sorumlusu yapılıyor. 1994 yılında İstanbul Bayrampaşa Hapishanesi'nde henüz 17 yaşındayken, DHKP-C'li 30 kadın tarafından bir gece koğuşta yatağında uyurken, boğdurulmak suretiyle öldürüldü. Sabah gardiyanlar koğuşa gelip, kim yaptı diye sorduğunda, koğuştaki 30 kadın sol yumruklarını havaya kaldırıp hep birden, “Biz öldürdük, devrimciler öldürdü!” dediler.

 

O gün orada 11 sol örgüt vardı ama hiç kimse bu cinayete engel olamadı. Şimel öldürüldükten sonra diğer infaz edilenler gibi, bir daha adı anılmadı bir yerlerde. Ailesi bile çıkıp “Bizim Şimel adında bir kızımız vardı, onu öldürdüler.” diyemedi. 1994’ten 2014 yılına kadar tam 20 yıl ne ailesi ne de başkaları Şimel Aydın’ı kimse anmadı, hatırlamak bile istemedi. Sanki böyle biri hiç yaşamamıştı. Ta ki “Yoldaşını öldürmek” kitabıma konu edinceye kadar.

 

Peki şimdi anan hatırlayan var mı…? Eğer arada bir hatırlatmasam, Şimel’i hatırlayıp anacak ikinci kişi yok bu ülkede… Şimel Aydın’ın babasının, kızının anlatıldığı kitabımı okuyamadığını öğrendim. Kız kardeşi, “Babam okumaya cesaret edemedi.” demişti. Şimel’in ölümünden sonra mahallede “hain” yakını olmamak için, onlarda diğer örgüt mağduru yakınları gibi mahalle değiştirmişler. 

 

Devletin mağdur ettiği insanları her hafta Galatasaray Meydanı'nda anmak için sıraya girenler, bir tek gün bile Şimel’i anmak istemiyor. Örgüt mağdurlarının kimi kimsesi yok bu ülkede. 

 

 

 

 

 

3 yorum:

  1. Sağcı canavarları yaratanlar solcu canavarları yaratmaktan gari durmadı.

    YanıtlaSil
  2. Sağcılığı da solculuğu da yaratanlar aynı mahfiller.

    YanıtlaSil
  3. yalnız değilsiniz, her ortamda yüzlerine vuracağız bu katillerin acımasız katliamlarını.

    YanıtlaSil

Herkes Dünyayı kendi bakışında taşır…

  Bir Sufi mankıbesinde okumuştum Dervişin biri günün belli saatlerinde şehrin hemen girişinde Dut ağacının gölgesinde dinlenirmiş. Şehrin g...